Sağlık Turizmi KDV İstisnası

Sağlık turizmi faaliyetinde bulunan işletmeler yabancılara verilen sağlık hizmetlerinde KDV İstisnasından yararlanmaktadır. 

Randevu Alın, Sizi Arayalım!

Sağlık Turizminde KDV İstisnası Nedir?

Her yıl hızla büyüyen sağlık turizmi sektörü ülkeler için önemli fırsatlar doğurmaktadır. Bu pazardan pay almak isteyen ülkeler, uluslararası arenada kurumların rekabet gücünü artırmak için birçok yasal düzenleme yapmaktadır. Türkiye, hizmet ihracatı yapan kurumlarını desteklemek için KDV istisnası uygulamaktadır.

KDV Kanunu’nun 13. maddesinin birinci fıkrasına 7104 sayılı Kanun ile eklenen (l) bendi ile Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri 1/6/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den istisna edilmiştir.

İçindekiler

KDV İstisnasının Önemi

Katma değer vergisi, mal ve hizmet teslimi ile nihai tüketiciye yüklenen bir vergi türüdür ve Türkiye’de tahsil edilen vergiler arasında önemli bir paya sahiptir. Diğer yandan Türkiye için önemli dış ticaret kalemlerinden birisi sağlık turizmidir. 

Türkiye, sağlık turizmi sektörünün gelişmesi için yabancılara verilen sağlık hizmetinde KDV istisnası uygulamaktadır. Bu sayede sağlık turizmi faaliyetinde bulunan kurumlar uluslararası pazarda daha fazla rekabet avantajı elde ederek hizmet ihracatı gelirlerini artırmaktadırlar. 

KDV İstisnası Kapsamına Giren Hizmetler

Yabancılara verilen sağlık hizmetleri istisnası kapsamına, 19 seri nolu KDV tebliğinde açıklandığı üzere, teşhis, tedavi, rehabilitasyon ve koruyucu hekimlik hizmetleri girmektedir. İstisna kapsamında sunulan hizmetlerin Sağlık Bakanlığı tarafından izin verilen kuruluşlar bünyesinde yürütülmesi zorunludur.

KDV İstisnası Kapsamına Girmeyen Hizmetler

Estetik işlemler olarak adlandırılan cilt bakımı, saç ekimi, dolgu maddeleri uygulamaları, kırışıklık tedavisi vb. uygulamalar için KDV hesaplanacaktır. Ayrıca, sağlık hizmetleri ile birlikte verilebilen ulaşım, konaklama, yemek vb. hizmetler için de KDV hesaplanması gerekmektedir.

İstisnadan Hangi Kişiler Yararlanabilir

KDV genel uygulama tebliğinde yapılan düzenleme ile KDV’siz sağlık hizmetlerinden kimlerin yararlanabileceği açıklanmıştır.  İstisnadan Türkiye’de yerleşik olmayan, sürekli olarak ikamet etmeyen, yabancı uyruklu gerçek kişiler yararlanabilmektedir. 

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 3. maddesinde, “yabancı” kelimesinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişiyi ifade ettiğine hükmedilmiştir. Bundan dolayı, Türkiye’de yerleşmiş olmayan ve kendisine mavi kart verilen gerçek kişilerin de KDV istisnasından yararlanabileceği belirtilmiştir.

Yabancı uyruklu olan ancak ikametgâhı Türkiye’de bulunan veya bir takvim yılı içerisinde devamlı olarak 6 aydan uzun süreli Türkiye’de bulunan kişiler Türkiye’de yerleşmiş sayılmaktadır ve bu kişiler KDV istisnasından yararlanamazlar.

İstisnanın Uygulanması​

İstisnanın uygulanabilmesi için KDV Genel Uygulama Tebliğinde belirli şartlardan bahsedilmiştir. Türkiye’de yerleşmiş sayılmayan yabancı kişilerin vatandaşı olduğu ülke tarafından verilen pasaportu (çıkma izni alarak Türk vatandaşlığını kaybetmiş olanlarda mavi kartı) ibraz ederek, Türkiye’de yerleşmiş sayılmadıklarını ispat etmeleri öncelikli şarttır. Yerleşmiş sayılmamaktan maksat, ibraz ettikleri pasaport veya mavi kartta Türkiye’de 6 aydan daha az kaldıklarını ispat etmeleridir.

Ayrıca, Sağlık Bakanlığı tarafından bu kapsamda hizmet sunmaya izin verilenler, söz konusu hizmete ilişkin düzenleyecekleri faturada hastanın adı, soyadı, vatandaşı olduğu ülkenin adı, pasaport veya mavi kart numarası, hizmetin sunulduğu yer, verilen hizmetin niteliği ve hizmet bedeli bilgilerine yer vererek KDV istisnası uygularlar. İlgili ülkenin pasaportunun veya söz konusu kişinin mavi kartının fotokopisi, sağlık hizmeti verenler tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerine uygun olarak saklanmak zorunda olduğu da açıklanmıştır.

Sağlık Hizmeti Aracılar ile Gerçekleşirse:

Yabancılara sunulan istisna kapsamındaki hizmetler aracılar vasıtasıyla gerçekleşirse, düzenlenmesi gereken faturanın hasta yerine yabancı sosyal güvenlik kurumları, aracı olan sigorta kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ya da yetkili acenteler adına düzenlenmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda düzenlenen faturada hizmet alan hastanın adı, soyadı, vatandaşı olduğu ülke, pasaport veya mavi kart numarası, Türkiye’ye son giriş tarihi, sunulan hizmetin niteliği ve bedeline ilişkin bilgiler de yer almalıdır.

İstisnaya Tabi Hizmetin Beyanı

19 Seri Nolu KDV Genel Tebliğine göre, hizmetin yapıldığı döneme ilişkin KDV beyannamesi “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” bölümünün, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda, 334 kod numaralı “Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna” satırı vasıtasıyla beyan edilecektir.

KDV İadesi Alınabilir mi?

Sağlık Bakanlığı tarafından istisna kapsamında hizmet vermeye izin verilen kuruluşlar, bu hizmetleri sunarken katlandıkları KDV tutarlarını indirim konusu yapamadıkları takdirde iadesini alabilmektedirler. Sağlık turizmini teşvik etme imkânı sunan istisna düzenlemesinin, iadeye de hak tanıması sektörün gelişimi açısından önemlidir. İade almak isteyen hizmeti sunanlar, iade taleplerinde bazı belgeleri ibraz etmelidir. Bu belgeler;

  •  Standart iade talep dilekçesi
  • İade hakkını doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
  • İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi
  • Satış faturaları listesi
  • İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
  • Türkiye’de yerleşik olmayan başka bir ülkenin uyruğundaki gerçek kişilerin pasaportlarının veya çıkma izni alarak Türk vatandaşlığını kaybetmiş kişilerde mavi kartlarının fotokopisi

Sağlık Bakanlığı Tarafından İzin Verilenlerce Hizmet Sunulmalıdır

Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek ve tüzel kişiler tarafından hizmetin verilmesi gerekmektedir. İzinden kasıt, Sağlık Bakanlığı tarafından verilen; gerçek veya tüzel kişilere ait ruhsat belgesini ifade eder. Diğer yandan, poliklinik tarzındaki küçük tedavi merkezlerinde ise bağlı olduğu ilin valiliği bünyesinde bulunan İl Sağlık Müdürlükleri tarafından verilen faaliyete ilişkin “Uygunluk Belgesi” olarak anlaşılması gerekmektedir.

Türkiye'de Yerleşmiş Sayılmayan Yabancı Ülke Vatandaşlarına Verilmelidir

KDV istisnasının uygulanması sırasında hizmeti alan yabancı kişinin yurt dışı mukimi olup olmadığının tespiti önem arz etmektedir. Bu hususun tespiti için 193 sayılı Gelir Vergisi sayılı Kanunun “Türkiye’de yerleşme” başlıklı 4 üncü maddesindeki şartların sağlanıp sağlanamadığının tetkik edilmesi gerekmektedir.

Fatura düzenlenmeden önce mutlak suretle hastanın Türkiye’de ikametgâhının olup olmadığı hastaya sorulmalı ve İl Göç İdaresinden oturma izni alınıp alınmadığı araştırılmalıdır. Hizmet sunanlar tedavi olanın pasaportunu kontrol ederek Türkiye’ye son girişinin altı ayı aşıp aşmadığına bakmak ve pasaportun (çıkma izni alarak Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde mavi kartın) fotokopisini hizmet sunulmadan önce hastadan almak zorundadır.

Hastanın yabancı statüsünde olduğu ve Türkiye’de yerleşmediği tespit edildikten sonra diğer şartlarında sağlanması halinde fatura KDV’den istisna olarak düzenlenebilecektir.

İbraz Yükümlülüğü

Anlaşıldığı üzere, hizmet veren konumundaki sağlık kurum ve kuruluşlarının hizmetin verildiği tarihte yabancıya ait pasaportun üzerinden Türkiye’ye son giriş tarihinin altı aydan fazla olmadığını kontrol ederek, pasaportun fotokopisini alma ve faturaya ek yapma zorunluluğu olup, Maliye idaresi tarafından incelenmek üzere istenmesi halinde ise ibraz yükümlülüğü bulunmaktadır.

Aracı Kurumlar Tarafından Verilen Sağlık Hizmetleri

Tebliğe göre, yabancılara verilen istisna kapsamındaki hizmetlere ilişkin faturanın, hizmet sunulan yabancı hasta yerine, tebliğde sayılan aracı kurumlara düzenlenmesi mümkün olabilmektedir. 

Dolayısıyla, yabancılara sağlık turizmi kapsamında verilen sağlık hizmetlerine ilişkin hizmetin tebliğde geçen yetkili aracılar vasıtasıyla yapıldığı durumlar olabilmektedir. Bu durumda, faturanın ilgili Tebliğde belirlenen şekilde, yani hizmet verilen yabancı hasta ve hizmete ilişkin bilgilere yer verilmek suretiyle, hasta yerine aracı kurumlara düzenlenmesi halinde de istisna uygulanması mümkündür. Ancak, aracı kurumlar vasıtasıyla yabancı hastalara verilen konaklama, ulaşım gibi hizmetler istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. 

Konuyla ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın vermiş olduğu bir özelgede de; aracı kurumlar tarafından yabancı hastalara düzenlenecek faturada sağlık hizmet bedeli (sağlık hizmeti veren tarafından yukarıda belirtilen şekilde aracı kuruma fatura düzenlenmesi şartıyla) için KDV hesaplanmaması, sağlık hizmeti dışındaki diğer hizmetlere ilişkin bedel ile komisyon tutarı üzerinden KDV hesaplanması gerektiği açıklaması yapılmıştır (Gelir İdaresi Başkanlığı, 2020). 

Ancak, faturaların yabancı hastanın dışında tebliğin izin verdiği kurum ve kuruluşlara düzenlenmesi durumunda bazı sorunların ortaya çıktığı görülmektedir. 

Örneğin; 2019/Ocak vergilendirme döneminde düzenlenen ve KDV iadesine konu edilen faturaların ekseriyetine ilişkin hizmetlerin verildiği dönem 2018/Aralık ve öncesine ait olma ihtimali mevcuttur. 

Bunun sebebi, sağlık kurum ve kuruluşları tarafından hizmet bedellerinin yüksek tutarda düzenlenmesine karşın yabancı özel sağlık sigortası kuruluşlarının uyguladığı tedbirlerdir. Yabancılara verilen hizmetler nedeniyle, sağlık kurum ve kuruluşları ile yabancı sağlık sigortaları arasındaki teyitleşmenin uzun sürmesi nedeniyle fatura kesilme süreleri hizmetin verildiği dönemden sonrasına sarkmasına neden olmaktadır

KDV Kanunu’nun “Vergiyi Doğuran Olay” başlıklı 10 uncu maddesine göre; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi ve hizmetin yapılması halinde vergi doğmuş olmaktadır. Bu bağlamda, hizmetin verildiği dönemde KDV doğmuş olmakla birlikte dönemi sarkan bu faturaların 2019/Ocak vergilendirme döneminde KDV iadesine konu edilmesi mümkün değildir. 

Sağlık kurum ve kuruluşları tarafından böyle bir durumla karşılaşılması halinde, hizmetin verildiği dönemde proforma fatura düzenlenerek teyitleşmenin hızlı bir şekilde tamamlanarak hizmetin verildiği döneme ait faturanın kesilmesi gerektiğidir. Aksi takdirde, mükelleflerin istisnaya ilişkin KDV iade talepleri vergi idaresi tarafından dikkate alınmaması sonucunu doğurabilmektedir.

Sağlık kuruluşları tarafından sunulan ambulans, hasta nakil ve ulaşım hizmetleri

Sağlık kurum ve kuruluşları tarafında yabancılara verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerin yanında verilen bazı diğer hizmetlerin istisna kapsamında girip girmeyeceği tartışma konusu olmuştur. Örneğin, sağlık kurum ve kuruluşları tarafından yabancı hastaya verilen ambulans, hasta nakil aracı hizmeti ile ulaşım hizmetleri istisna kapsamında olup olmadığı hususu bunlardan biridir. 

Konunun çok yönlü olarak ele alınması gerekmektedir. 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (l) bendine göre, şartları taşıyan hastaneler tarafından yabancılara verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri denilmek suretiyle KDV istisnasının kapsamı daraltmıştır. 

Bir diğer ifadeyle, KDV Genel Uygulama Tebliğine göre Sağlık Bakanlığının belirlemiş olduğu tanımlar içinde ambulans, hasta nakil aracı hizmeti ile ulaşım hizmetleri yer almamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, sağlık kurum ve kuruluşları tarafından yabancı hastaya verilen ambulans, hasta nakil aracı hizmeti ile ulaşım (transport) hizmetleri istisna kapsamında değerlendirilmemesi ve faturanın düzenlenmesi durumunda KDV hesaplanması gerekmektedir.

Pasaport Kullanma Mecburiyeti Olmayan Yabancı Hastalar

Özellikli durumlardan bir tanesi de ülkeye pasaportları olmadan girebilen ülke vatandaşları için geçerlidir. 5682 Sayılı Pasaport Kanununun 2’nci Maddesinde Pasaport veya Pasaport Yerine Geçerli Vesika Zorunluğu hususu hüküm altına alınmıştır (Pasaport Kanunu, 1950). 

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığına verilen yetki çerçevesinde; pasaport yerine ulusal kimlik belgeleri ile ülkemize girebilecek kişilerin tabiiyetinde bulunduğu ülkeler bugün itibariyle 15 olarak tespit edilmiştir. Bu ülkeler Almanya, Belçika, Fransa, Gürcistan, Hollanda, İspanya, İsviçre, İtalya, KKTC, Lihtenştayn, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Ukrayna ve Yunanistan’dır (Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 2021). 

Dışişleri Bakanlığına verilen yetki çerçevesinde 15 ülke vatandaşının Türkiye’ye ulusal kimlik kartları ile giriş yaparak sağlık hizmetinden faydalanması durumunda tebliğe göre bu hükümden faydalanamayacağı sonucu çıkmaktadır. Ancak, bu durumun düzenleme esnasında öngörülemediği düşünülmektedir. Aksi takdirde böyle bir ayrışma ve zorunluluğa tabi tutulması yasalara aykırı olacaktır. 

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesine göre vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti vergilendirme için esas olduğundan dolayı yabancı statüsünde bulunup, yerleşme hükümleri uyarıca gerekli şartları sağlayan tüm yabancıların KDV istisnasından faydalanacağı açıktır. Burada önemli olan yabancı statüsünde bulunan kişinin hastaneden hizmeti aldığı tarih itibariyle şartın sağlanıp sağlanmadığının hastane yetkilileri tarafından titizlikle araştırılması ve ülkeye giriş ve çıkış tarihlerini içeren bir form yabancılara doldurtarak imzalattırılması gerekmekte olduğu kanaatindeyiz. 

İstisna nedeniyle KDV iade talebinde bulunacak mükelleflerin, bu tür yabancılara düzenlemiş olduğu faturalar ile birlikte gerek formların tetkiki gerekse Emniyet Müdürlüğünden söz konusu şahısların ülkeye giriş-çıkış tarihlerinin araştırılması gerekmektedir. 

Ancak bunlara gerek kalmadan vergi idaresinin tebliği pasaport kanunu hükümlerine uygun hale getirmek suretiyle KDV iade sistemindeki bu aksaklığı gidermesi gerekmektedir.

Kaynakça

Randevu Alın, Sizi Arayalım!

360° Sağlık Turizmi Danışmanlığı

Sağlık turizminde size ve markanıza destek olmak için buradayız.

Formu Doldurun, Sizi Arayalım!